Refah Partisi Genel Lider Yardımcısı Doğan Bekin, “Türkiye’nin Suriye siyasetinde tarihi misyonuyla özdeşleşen diyalog öncelikli yapan ve kapsayıcı bir rol oynayarak, barış ve güvenliği tesis edebilecek atakları ortaya koyması ve sonuç odaklı kucaklayıcı ve birleştirici siyasetleri gerçekleştirmesi artık kaçınılmazdır. Yine Refah Partisi olarak, Suriye’nin birlikteliği, bölünmezliği ve toprak bütünlüğü kapsamındaki her türlü tahlili desteklediğimizi tabir etmek isteriz” dedi.
Yeniden Refah Partisi Dış Bağlardan Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Doğan Bekin, Suriye ile olağanlaşma adımlarını kıymetlendirdi. Rusya ve İran’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye Devlet Lideri Beşşar Esad’ı bir an evvel yan yana getirerek, ABD’nin Suriye’deki aktifliğini azaltma yoluna gittiklerini tabir eden Bekin, “Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, ‘Esad ile görüşmek mümkün’ vurgusundan sonra Suriye siyasetinde yaşanan süratli gelişmeler karşısında uzun vadeli tahliller yanında kısa vadeli deva arayışları da büyük ehemmiyet kesp etmeye başlarken bilhassa Moskova’nın inisiyatifinde savunma bakanları seviyesinde başlatılan görüşmelerin seyir açısından farklı mecralara kayması kuvvetle mümkündür. Bilhassa Washington’un, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price vasıtasıyla Bakan Çavuşoğlu’nun şubat ayında beklenen Suriye Dışişleri Bakanı ile yapacağı görüşme konusunda uyarıcı nitelikteki açıklaması dikkat cazip olmuştur. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yapacağı görüşme hiç elbet Suriye siyaseti konusunda hükümetin kara operasyonu dahil atması mümkün adımlar konusunda nabız yoklamaya yöneliktir” diye konuştu.
ABD, TÜRKİYE’YE KARŞI YPG KARTINI KULLANABİLİR
ABD ve Rusya bağlamında Suriye’nin kuzeyinde giderek derinleşen farklı ayrıştırıcı siyasetlerin, Ankara’nın Şam ile başlatmaya çalıştığı diyaloğu nasıl etkileyeceği konusundaki soru işaretlerini beraberinde taşıdığını söyleyen Bekin, “Özellikle ABD’nin şemsiyesi altında şekillendirilmeye çalışılan YPG/PYD çerçeveli statüko öncelikli otonom ‘Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ konusunda hükümetin nasıl bir yaklaşım içerisinde olacağı doğrusu merak mevzusudur. ABD, bu yeni şekillenmeyi bilhassa Türkiye’ye karşı değerli bir koz olarak kullanmaya hazırlanmaktadır. ABD, Türkiye’nin yumuşak karnını oluşturan YPG/PYD üzerinden Türkiye’nin Rusya, İran ve Esad ile hareket etmesini engellemeye çalışmaktadır” tabirini kullandı.
“TÜRKİYE, SURİYE’DE KENDİ SİYASETİNİ ORTAYA KOYMALIDIR”
Türkiye’nin problemlerin tahlili için Esad ile görüşmesinin doğal olduğunu kaydeden Bekin, “Elbette ki AK Parti hükümeti, Suriye’nin bütünlüğü ve geleceği açısından Esad ile geç olsa da diyalog kurabilir. Burada Türkiye’nin asıl yapması gereken, Pax-Russica (Rus Barışı) yahut Pax-Americana (Amerikan Barışı) yerine Pax-Turcica (Türk Barışı) kapsamında tüm etnik tarafları kucaklayan ve Suriye’nin parçalanamaz bütünlüğünü önceleyen özgün siyasetler ortaya koymasıdır. Bir diğer deyişle Türkiye’nin Suriye siyasetinde kendi özgün siyasetini ortaya koyması artık kaçınılmaz olsa gerek” dedi.
“KÜRESEL GÜÇLERİN SİNSİ OYUNLARI YALNIZCA SURİYE’Yİ DEĞİL TÜRKİYE’Yİ DE TEHDİT EDİYOR”
Küresel güç odaklarının Suriye’yi bölmeyi amaçlayan sinsi senaryoları, yalnızca Suriye açısından değil, Türkiye açısından da ileride beraberinde riskleri taşıyacağının göz gerisi edilmemesi gerektiği ihtarında bulunan Bekin, şunları kaydetti:
“Sayın Cumhurbaşkanının seçime yönelik hesaplar içerisine girerek Suriye siyasetinde diğerlerinin inisiyatifinde hareket etmesi durumunda uzun vadede Türkiye’nin barış ve güvenliğine de sekte vurabilecek bir atak ortaya çıkarabilir. Bu nedenle, Türkiye’nin Suriye siyasetinde tarihi misyonuyla özdeşleşen diyalog öncelikli yapan ve kapsayıcı bir rol oynayarak barış ve güvenliği tesis edebilecek atakları ortaya koyması ve sonuç odaklı kucaklayıcı ve birleştirici siyasetleri gerçekleştirmesi artık kaçınılmazdır. Yine Refah Partisi olarak, Suriye’nin birlikteliği, bölünmezliği ve toprak bütünlüğü kapsamındaki her türlü tahlili desteklediğimizi tabir etmek isteriz.”
– Ankara
